Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Şehirleri Şiir ile fethetmek

Şairin Romanı- Murathan Mungan Okuma yazma bilmeyen insanların bile ezberleyip şiir okuduğu, kahvelerde şiir şölenlerinin düzenlendiği, şiirlerin yarıştığı ve en güzel seçilen şiirin kale direklerine bayrak olarak asıldığı bir yerküreyi anlatmış Murathan Mungan. Yüzüklerin Efendisi’nde Tolkien, nasıl Orta Dünya olarak adlandırdığı bir yerde; Kötülerin Efendisi’ni Ortadünya’nın en küçük en zayıf türü olarak görülen ve olağanüstü yetenekleri olmayan Hobbitlerin cesaretine teslim ettiği gibi, Şair, Romancı Mungan, Şehirleri şiire teslim ediyor. İyi şair olamadığı için, eğitimci olmayı seçen Moottah şiirin insana kattığını şu sözlerle çok iyi ifade ediyor. “Hayvanlardan yayılan o olağanüstü kendiliğindenlik, o doğallık duygusu! Bakın hiçbir insan bunu taklit edemez. Hiçbir sanat o kadar doğal olamaz. Yalnızca hayvanlar o kadar saf ve doğaldır, insanoğluysa bir yapımdır. Biz de iyi yapım olmak için elimizden geldiği kadar çok şey öğreniyor, öğretiyoruz, değil mi çocukl...

Bir roman kaç kez okunabilir?

“İnsan demek, değişim demektir. Kötülük belirdiğinde, vicdanın sesini dinlemez olur.” Bu sayımızda; Hakkında çokça yazılıp çizilen bir romandan bahsedeceğim; Derviş ve Ölüm’den… Google arama motorunda; Mehmet Selimoviç’in Derviş ve Ölüm isimli romanının özetinden tutun da, sesli anlatımına ve filmine kadar birçok bilgiye ulaşabileceğiniz bir roman hakkında yazmanın kolay olmadığının farkındayım.  Buna rağmen, neden bu kitap hakkında yazmak ihtiyacı duyduğumu sizlere anlatabilirsem,  internette yer alan kitap özetlerinin ve filmlerin, bu kitabın felsefesini anlamak için yeterli olmadığını anlayıp, kitabı edinmek ve okumak için emek harcamaktan keyif alacağınızı düşünüyorum. Bir roman kaç kez okunabilir? Derviş ve Ölüm romanını ilk kez okuduğumda yirmidokuz yaşındaydım. Kitabı bir solukta okumuş, beğenmiştim.  Sonrasında aklımda kalan, İnzivaya çekilmiş bir Derviş’in haksız yere öldürülen kardeşinin intikamını almak için, Hak yolundan ayrılıp, n...

Şiirlerden Seçmeler

Dinle Konuştukça, kelimelerim öksüz bir çocuk gibi asılı kalıyor havada duymanın, işitmenin çok ötesinde olduğu bir alemdeyim Ve hep bir ağızdan Konuşmaktayız çaresizce sen ne dedin, ben ne duydum? anlayan var mı bu ruh hallerimizi? biraz sessizlik ey insan, biraz tevazu, susalım artık kendi gürültümüzden duyamadığımız doğa konuşsun tüm haşmetiyle hala kurtarabileceğimiz Bir şeyler varken ellerimizde... 24 Kasım 2012 Akşamüstü O akşam üstlerinde öğrendim evrenin gizemini, önce ölüm sessizliği sandığım o büyülü anda Güneş kaybolurken semada diner içimdeki gürültü evrenle birlikte her şey susar sessizliği duymak için kaparım gözlerimi gözlerimi açtığımda bambaşka bir evren gülümser bana duyarım gürültüden uzak tüm sesleri içim büyür derin ve dipsiz kuyuya dönüşür diğer ucu karanlık olmayan bedenimden tatlı bir hüzün yayılır ruhum ve bedenim söyleşiriz bunca yıl birbirinden habersiz deni...